Bir Varmış Bir Yokmuş...
Gökyüzünde Sirius adında bir yıldız varmış.
Öyle parlakmış ki, gecenin en sessiz anında bile fark edilirmiş.
Bir gece, bu yıldızdan iki küçük ışık düşmüş dünyaya:
Lumier – içinden gelen ışıkla gülümseyen bebek
Vent – rüzgârla oynayan, özgürlüğü seven minik bir kalp
Onlarla birlikte gelmiş Beyaz Kurt, sessizce koruyan, kalplere güven veren bir dost.
Üçü, Anadolu’nun kalbinde masalların izini sürmüş.
İstanbul’un ışığını giymiş, Kapadokya’nın rüzgârıyla oynamış,
Efes’in taşlarına kulak verip zamanın sırrını dinlemişler.
Her yolculukta bir anne fısıldamış:
İstanbul’un ışığını giymiş, Kapadokya’nın rüzgârıyla oynamış,
“Bu kıyafet sadece bir kumaş değil… senin ilk masalın.”